Buna Anadolu’da “kale” derler. Patlıcan ve kabak kalyesi gibi.
Bazı meyvelerden kalyeler yapılır.
Boyabat köylerinde 45-50 sene evvel erik kalyesi şöyle yapılırdı: Erik kurusu temizce yıkanır. Suya konur. Suyu, suluca bir pekmez kıvamına gelinceye kadar kaynatmaya devam olunur. Sonra üzerine eritilmiş tereyağı ve dövülmüş ceviz içi konarak yenilirdi. Kabak kalyesi de böylece yapılırdı.
kabak kalye, lahana kalye, havuç kalye, patlıcan kalye gibi çeşitleri olan sebze yemeği.
kaygusuz abdal şöyle bahseder bu yemekten:
"yimege kalye pilav zerde hoşdur
bulgur u tarhana döymez kötege"
"kalye pilav olsa ve dutmaç, iştahın açuk, karnın dahi aç,
büryan kebap ile turşu aşlar, yağluca, sirkelü, semüz başlar,
gönlün diler mi dane pirinci, semüz ete sıksalar turuncu,
bal yağa karışsa, yumşak etmek, gelse önüne durur muydun dek."
ancak Osmanlıda kalye etli olurmuş,
yukarıda diyor ki KALYE: Nohud, soğan, ceviz gibi şeylerle karışık olarak pişirilen etli ve sebzeli taam
~ Ar ḳalya ͭ قلية [#ḳlw] kızartma, tavada
kızartılmış yemek < Ar ḳalā yaktı,
kızarttı
Kelime
Kökeni
Arapça ḳlw kökünden gelen ḳalyat قلية "kızartma,
tavada kızartılmış yemek" sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳalā "yaktı,
kızarttı" sözcüğünden türetilmiştir.
Ek Bilgi
Günümüzde sadece
"kabak yemeği" anlamı kullanılır.
Tarihte En
Eski Kaynak
kalye "her
türlü kızartma, bir tür karışık etli yemek" [ Meninski, Thesaurus (1680) : Kaliyet, kaliye vulg. kalya: Cibus frixus, res in
sartagine cocta (...) item species cibi, carnes coctae cum aliis rebus ]
galle "sütte pişmiş kabak yemeği
(Anadolu ağızları)" [ Hamit Zübeyr & İshak Refet, Anadilden Derlemeler
(1932) ]
[ anon., Dastan-ı Ahmet Harami, <1400]
Herise, ḳalye vü dāne / kuş etlerile koyun cümle biryān[ Meninski, Thesaurus, 1680]
kaliyet, kaliye vulg. kalya: Cibus frixus, res in sartagine cocta [kızartma] (...) item species cibi, carnes coctae cum aliis rebus [bir tür etli yemek][ Hamit Zübeyr & İshak Refet, Anadilden Derlemeler, 1932]
galle (Konya Ereğlisi): süt ile pişmiş kabak yemeği, kalye.
Herise, ḳalye vü dāne / kuş etlerile koyun cümle biryān[ Meninski, Thesaurus, 1680]
kaliyet, kaliye vulg. kalya: Cibus frixus, res in sartagine cocta [kızartma] (...) item species cibi, carnes coctae cum aliis rebus [bir tür etli yemek][ Hamit Zübeyr & İshak Refet, Anadilden Derlemeler, 1932]
galle (Konya Ereğlisi): süt ile pişmiş kabak yemeği, kalye.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder