18 Ekim 2011 Salı

pilaki nedir

BARBUNYA PİLAKİ


Pileki (Bileki) mısır ekmeği Karadenizlilerin buğdaydan daha çok tercih ettiği bir ekmek çeşididir.

Pileki: Karadeniz'de geleneksel ekmek pişirme taşı 

ARDAHANDA PİLEKİ YAPIMI


RİZEDE PİLEKİ MAĞARASI Bölgeye has Pileki denilen, ekmek pişirmekte kullanılan taştan tablaları bu mağarada yapıyorlarmış. M.Ö 2300 yıllarından 1970 yılına kadar mağaradan devamlı taş tablalar çıkarılmış. Zamanla da kocaman bir mağaraya dönüşmüş.



Pilakiler

eskiden pilaki yuvarlak, alçak kenarlı bir çeşit toprak tavanın ismi olarak bilinir imiş.
zamanla pilakide pişirilen yemeklerin ismi de "pilaki" olarak anılmaya başlanmış, kabın kedisi unutulmuş.. tam tersi de tava için geçerlidir; tabe'de pişirilen yemek türüne tava denilirken, şimdi pişirilen kaba da tava deniyor.

Aslında pilaki bir pişirme kabının cinsidir, yani tava diye düşünebilirsiniz. İçinde ekmek veya yemek pişirilen yuvarlak, alçak kenarlı toprak tavanın adıdır. Osmanlı Mutfak Sözlüğü’nde böyle tanımlanıyor ve devam ediyor. “II. Bayezid döneminde sarayda Mekke’de yapılan pilakiler kullanılırdı. Pilaki içinde zeytinyağı ve çeşitli sebzelerle birlikte pişirilen balık veya paça. En eski tarifi, Evliya Çelebi’nin anlattığı Trabzon’da yapılan hamsi pilakisidir. Kamışlara onar onar dizilen hamsiler, küçük doğranmış kereviz, maydanoz, soğan, pırasa, tarçın, karabiber ve zeytinyağı ile birlikte bir saat pişiriliyordu. Evliya’ya göre, bu yemeği yiyen ‘nur-ı pürnur’ oluyordu.Pilaki ve tavalar, 1844 tarihli basılı en eski yemek kitabımız ‘Melce-üt Tabbahin’de kendine ayrı bir bölüm açmıştır. O tarihlerde dana pilakisi, kefal balığı pilakisi, yağsız uskumru pilakisi, istiridye pilakisi yapılıyor. Yağlı uskumru, midye, patlıcan, ciğer, hamsi balığı ise tava ediliyordu.


Pilaki sözcüğü her ne kadar Türkçe değilse de, pilakilerin Osmanlı döneminde Türk mutfağında kendilerine çok sağlam bir yer edindiği asla yadsınamayacak çok önemli bir durum. Balkan kökenli ??? olduğu sanılan bu yemek pişirme yöntemi, İmparatorluğun özellikle başkentinde büyük beğeni kazanmış ve Türk mutfağının o günlerden başlayarak ayrılmaz bir parçasını oluşturmuş. Yine de çoğu zaman bu yemekler, tava yemekleri ile birlikte sınıflandırılmış bulunmaktaydı.

Bir genelleme yaparak, pilakilerin tümünün bir tür "breze etme" denen çok az suyla pişirme tekniği ile yapıldığını söyleyebiliriz. Tariflerden anlaşılan o ki, burada yemeğin ana malzemesinin pişme sırasında suyunu bırakıp lezzetini yemeğin suyuna katması beklenmekteymiş. Tabii yine söz. konusu olan çok ağır ateşle uzun süreli bir pişimlerdir.

Pilakilerin hemen tümünde, ana malzemenin dışında, doğranmış soğan ve maydanoza rastlamaktayız, Bugünlerde bazı tariflerde yer alan domates, Osmanlı dönemi mutfağında pilakilerde asla kullanılmayan bir yiyecek. Baharata gelince, tarife bağlı olarak, biber, tarçın, yenibahar ve bazen de mastika denilen sakızı görmekteyiz.

Kuraldışı bir tarif olan "dana pilaklsl'ni bir yana bırakacak olursak, soğanın olmadığı hiçbir pilaki tarifi bulunmamakta. Ayrıca Osmanlı döneminin belgelerinde pilaki olarak daha çok balık ve deniz ürünlerinin tercih edildiği görülmekte

İçine soğan, sarmısak, maydanoz ve havuç gibi şeyler katılarak zeytinyağıyla pişirilen yemek.

fasulye, balık gibi yiyeceklerin kendi renklerini suyuna vermeleri sağlanarak pişirilmiş hafif yiyecek.
en büyük özelliği ise içinde sarımsak bulunmasıdır. bu konuda diğer zeytinyağlı yemeklerden ayrılır.

limon, zeyin yagı, sogan, sarımsak ve baklıyat turlerınden fasulye veya barbunyayala yapılan soguk yemek.

asla salça koyulmaması gereken yiyecek. beyaz beyaz yenmelidir ki sıcak yaz günlerinde görsel bir serinlik sağlasın.

salça/domates ilavesi olmadığından, saray yemeğidir, yeni nesil pilakide domates ve salçada koyulabiliyor, zeytinyağlı mezede diyebiliriz.

üzerine biraz ince kıyılmış maydanoz yakışır.

barbunya pilaki, palamut pilaki, fasulye pilaki, ilk akıllara gelendir.

Zeytinyağında kavrulmuş kuru soğan, domates, sarımsak, baharat ve tuzla hazırlanan harç içinde ya da ana malzemesine göre bir kat ana malzeme bir kat harç olacak şekilde dizilerek pişirilen ılık veya Soğuk yenen zeytinyağlı yemeklerin genel adıdır.
Günümüzde pilaki en çok kurufasulye veya barbunya fasulyeyle yapıldığından neredeyse bunlarla özdeşleşmiştir.
Eski yemek kitaplarında uskumru, levrek gibi bazı balık türleriyle domatesli, midye veya istiridyeyle de domatessiz ve bol maydanozlu yapılan pilakiler, hatta ana malzemesi sadece domates olan domates pilakisi de mevcuttur.

soğuması beklenmeli, hatta bir gün sonra yenmeli, sarımsak yakışır, incecik kıyılmış maydanozda yakışır, mutlaka üzerine limon sıkılmalı ve suyuna ekmekle banılmalıdır

bomba fasulye ile yapilani makbul olan, en iyisini yemek istenirse tercihan 50-60 yaslarindaki bir ermeni'ye hazirlatilmasi gereken, ultra meze

barbunyası da fasulyesi de nefis olur. soğumasını beklemek, hatta ve hatta mümkünse bir gün sonra yemek gerekir. sarmısak koymadan olmaz. üstüne bol limon sıkılarak yenmeli, suyuna ekmek banılmalıdır. gecenin bir köründe acıkıldığında keyifle yenecek şeylerin başında gelir.


ıslatılmasına gerek yoktur. bir taşım kaynatılan barbunya, süzülür. buna 'acısı' gitsin diye der anneanneler. rendelenmiş soğan ( mümkünse çelik tencerede ) bir tutam şekerle karamelize edildikten sonra içine suyu çıkarılmamak şartıyla doğranan domatesler eklenir. domateslerin rengi hafif değişince barbunyalar eklenir, tuz ve su atilarak kariştirilir. su kesinlikle sıcak ve yemeğe bulaşık suyu görüntüsü vermemek için de az olmalıdır. kısık ateşte pişirildiğinde dağılmaz. maydonoz ve limonsuz yenmesi ayiptir.
lezzetli bir barbunya pilaki pisirmek icin havuc,sogan,sarmısak,salcayi sırasıyla pisirip sonra barbunyalari ekleyip seker ve tuz eklemeyi unutmadan ustune iki parmak gecene kadar su koyup,suyunu cekmesini beklemek gerekiyor.


SUCUKLU FASULYE PİLAKİ

Osmanlı İmparatorluğu döneminde Karamanlılar ve Karadeniz sahillerindeki Rumlar tarafından çok pişirilen ve Rumlar arasında " fasola-da " diye anılan sucuklu pilaki günümüzde Türkiye'den Yunanistan'a göç etmiş Rumların sık sık pişirdikleri ve çok sevdikleri eski bir Türk yemeğidir.

Kullanılacak malzeme (6 kişilik):
300 gr kuru fasulye,
1 kangal sucuk,
4 körpe havuç,
2 sap kereviz,
1 baş soğan,
1 limon,
3/4 su bardağı zeytinyağı,
1 tutam kırmızıbiber,
yeteri kadar tuz.

Yapılışı:
Bir gece önceden temizlenmiş ve suda bekletilmiş fasulyelerin suyu süzülür ve tuzlu suda hafifçe haşlanır. Fasulyeler diriliklerini kaybetmeyecek kadar haşlandıktan sonra tencerenin suyu süzülür.Diğer tarafta havuç kazındıktan sonra yıkanıp dilimler halinde doğranır. Kereviz de bol suda yıkanıp küçük parçalara doğranır. Fasulyeleri alacak büyüklükte bir tencereye zeytinyağı ve rendelenmiş soğan konur. Orta ateşte soğanlar kavrulur. Soğanlar pembeleşince kereviz ve havuç katılır. Tuz ve kırmızıbiber serpilir, sonra bunlar da karıştırılarak kavrulur. Sebzeler yu-muşayınca suyu süzülmüş fasulyeler tenceredekilerin üstüne boşaltılır. Yeteri kadar sıcak su (veya et suyu) eklenerek tencerenin kapağı kapatılır. Diğer yanda sucuğun üstündeki zar çıkarıldıktan sonra kangal olduğu gibi kaynar suya konulup bir süre haşlanır. Sonra sudan çıkarılıp dilimler halinde doğramr. Fasulye pişince tencere ateşten indirilir. Dilimlenmiş sucuk, fasulyelerin üstüne yayılarak yerleştirildikten sonra servis yapılır

Zeytinyağlı Barbunya Pilaki
Anadolu'nun bir çok yöresinde pişirilen bir yemek türüdür. Kent mutfaklarında, genellikle
soğuk olarak, tahıllı çorbalardan veya sebze yemeklerinden sonra servis edilir. Barbunya
yerine beyaz kuru fasulye kullanılarak da yapılabilen bir yemek çeşididir.
2 su bardağı kuru barbunya
2 orta boy soğan
6 diş sarımsak
2 büyük boy havuç
1 büyük boy patates
1 yemek kaşığı salça
3-4 dal maydanoz
1 tatlı kaşığı tuz
¾ çay bardağı zeytinyağı
1 orta boy limon
1 tatlı kaşığı şeker
Barbunyayı yıkayınız, 2 su bardağı su ile geceden ıslatınız.
45-50 dakika haşlayınız.
Soğanı ve sarımsağı soyup, yıkayarak, brunoisse doğrayınız.
Havucu ve patatesi soyarak, yıkayıp 1 cm3 olacak şekilde doğrayınız.
Tencereye sıvı yağınızı koyunuz. Yağ kızmaya başlayınca hazırlanan
soğan ve sarımsağı ilave ederek soteleyiniz.
Salçayı ilave ediniz.
Önce havucu sonra patatesi ilave ederek soteleyiniz.
Haşlanmış barbunyayı ve şekeri, üstünü örtecek şekilde sıcak su ilave
ederek 20 dakika daha hafif ateşte pişiriniz.
Yemeği ocaktan almadan 5 dakika önce isteğe göre tuzunuzu ilave ediniz.
Pişen yemeği servis tabağına alarak soğutunuz.
Yıkanmış maydanozla süsleyiniz.
Limonla birlikte servis yapınız.


Kuru Fasulye Pilaki
* 2 su bardağı fasulye
* 3 baş orta boy soğan
* 1 adet kırmızı biber
* 6 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
* 5-6 diş sarmısak
* 3 orta boy havuç
* 1 kaşık salça ya da 3-4 adet doğranmış domates
* 1 adet kesme şeker ( ben koymadım)
* yarım limonun suyu
* 3 su bardağı sıcak su
* 1 çay kaşığı kırmızı toz biber
* tuz
* Fasulyeleri tuzlu suda bir kaç taşım kaynatıp, bir iki saat bekletin. Planladıysanız bir gece önceden ıslatabilirsiniz.
* Yeteri kadar ıslatılmış ve kabarmış fasulyeler hazır olduktan sonra, zeytinyağını , soğanı, yuvarlak doğranmış havuçları , yarım parmak uzunluğunda kesilmiş kırmızı biberi , sarımsakları ve isteğe bağlı tuzu tencereye atın ( düdüklü tencere kullanıyorum). Malzemeleri ağzı kapalı tencerede soğanlar pembeleşinceye kadar pişirin. Tencerenin ağzının kapalı olması önemli, kavurmadan , buharda pişiriyoruz.
* Domates ya da salçayı atıp tencerenin ağzı açık biraz daha pişirin.
* Fasulyeleri döküp karıştırın.
* Su, limon suyu , şeker ve toz biberi ekleyip fasulyeler yumuşacık olana kadar pişirin. pişirin.

PALAMUT PİLAKİSİ

Malzemesi:

1 orta boy palamut
3 küçük baş soğan
3 adet domates
5 adet yeşil sivribiber
1/2 bağ maydanoz
1,2 fincan zeytinyağı
1/2 tatlı kaşığı tuz
1/2 limon suyu

Hazırlanışı:Dilimlenmiş balığı suyunu süzdürdükten sonra tuzlayarak bir kaba koyun. yarım halka şeklinde ince ince kesilen soğanı zeytinyağında, hafif pembeleşinceye kadar kavurun. kabukları ve çekirdekleri çıkarılmış kuşbaşı doğranmış domatesleri, küçük doğranmış sivri biberleri soğanların üzerine ekleyin, hepsini karıştırarak pişirin.
Hazırlanan harcın 2/3’ünü bir tepsiye kıyılmış maydanozla birlikte yayın. Palamut dilimlerini bu harcın üzerine dizin. En üste de harcın geri kalanını maydanozla birlikte koyun. Tepsideki balığı 30 dakika süreyle ya ocakta üstüne kapak kapatarak veya orta ısıdaki fırında üstü açık olarak pişirin. Pilakiyi ılık veya soğuk olarak, arzuya göre limon suyuyla tadlandırarak yiyebilirisinz.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder